Son yüzyılın en önemli problemlerinden biri olan küresel ısınma doğal yaşamı etkilediği kadar yapılanmış alanlarımızı da olumsuz etkiliyor.

​

Kuraklık, mevsim dışı yoğun yağışlar (dolu, yağmur, kar vb), seller gibi etkilerin bizlere olduğu kadar şehirlerimize ve yapılarımıızı da verdiği olumsuz etkiler aşikâr.

​

Yoğun yağışlar ile yükselen yer altı suları yapı temellerimize etki eden basınçlı su miktarını arttırdığı gibi, suyun yapı içine girmemesi ve doğru bir şekilde drene olması önem kazanıyor.

​

Çatılarda da durum pek farklı sayılmaz. Ani ve yoğun yağışların yapıların içine girmemesi  için çatıda suyun yapının bünyesinden doğru bir şekilde uzaklaştırılması gerekiyor.

​

Temel ve temel perde ise su yalıtımında kullanıldığında korozyonun bina temellerine verdiği zararı engelleyen bitümlü su yalıtım membranları, olası deprem etkilerine karşı yapılarınızı korumaya yardımcı oluyor.

​

Bitümlü su yalıtım membranları, çok düşük sıcaklıklarda da esnekliğini koruyup, çatlamayarak; yüksek sıcaklıklarda ise geç yumuşayıp, formunu koruyarak her iklim kuşağında rahatça uygulanabiliyor.

​

İklimin yanı sıra diğer doğal olaylara karşı da dayanıklı bir ürün olan su yalıtım membranları, düz ve eğimli çatıların, terasların, ıslak hacim döşemelerinin, temel, bodrum, havuz gibi yer altı bölümlerinin su yalıtımında kullanılabileceği gibi  katlı otopark, karayolu köprüsü gibi özel mühendislik yapılarında da su yalıtımı için güvenle kullanılabiliyor.