top of page
Sıfır Enerji Binalar ve Isı Yalıtımı

Türkiye’nin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Enerji Dengesi raporuna göre 2018 yılındaki enerji tüketimi yaklaşık 108.5 milyon TEP olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde AB ’de olduğu gibi binalarda tüketilen enerji miktarı toplam tüketim içerisinde önemli bir paya sahiptir. 2018 yılı verilerine göre ülkemizde enerjinin %30,5 ’i binalarda tüketilmektedir. AB ’de enerjinin büyük kısmı birlik dışından temin edilmektedir. Ülkemizde de enerji ihtiyacımızın %74 ’ü yurt dışından temin edilmektedir. 2019 yılında enerji ithalatı bir önceki yıla göre %4,2 azalmasına rağmen 41 milyar $ ’ın üzerinde gerçekleşmiştir. Enerjide dışa bağımlılık Türkiye ‘nin enerji güvenliği ile ilgili ciddi sıkıntılara neden olmaktadır.

Öte yandan AB kadar iddialı olmamakla birlikte Türkiye ’nin ulusal katkı niyet beyanında %21 ’e kadar salım azaltım taahhüdü bulunmaktadır. Ülkemizde ağırlıklı olarak fosil yakıtlar kullanıldığı için enerji tüketimindeki artış aynı zamanda sera gazı salımlarının da artmasını beraberinde getirmektedir. Türkiye ’nin sera gazları 2017 yılında 1990 seviyesine göre %140,1 artarak 526,3 Milyon Ton seviyelerine ulaşmıştır.

Günümüzde gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar, pasif evler gibi konseptlere yönelmiş durumda. 2002/91/EC sayılı Binalarda enerji performansı direktifi, binalarda enerji verimliliğinin iyileştirilerek karbon salımlarının ve iklim değişikliğine olan etkilerinin azaltılması amacıyla 2002 yılında yayımlandı.  Bu direktif, enerji performans gerekliliklerinin güçlendirilmesi ve 2002/91/EC sayılı direktifte yer alan bazı hükümlerin açıklığa kavuşturulması amacıyla 19 Mayıs 2010 tarihinde revize edildi.

AB ’de bina sektörü toplam enerji tüketiminin %40 ’ından sorumludur. AB ’nin enerji bağımlılığının azaltılması ve sera gazı salımlarının 2020 yılına kadar 1990 seviyesinin en az %20 altına indirilmesi taahhüdünün yerine getirilmesi için “bina” sektöründeki enerji tüketiminin azaltılması ve tüketimde yenilenebilir enerjinin payının arttırılması gereklidir. Bu yaklaşım aynı zamanda birliğin enerji güvenliği stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu hedeflere erişmek amacı ile Binalarda Enerji Performansı Direktifinde bir dizi tedbir tanımlanmıştır. Direktifin 9. Maddesi üye ülkelerden;

  • 31 Aralık 2020’ye kadar tüm yeni binaların,

  • 31 Aralık 2018’den itibaren tüm yeni kamu binalarının neredeyse sıfır enerjili bina olarak inşa edilmelerini teminat altına almalarını talep etmektedir.

katkılarıyla...
ODE_LOGO.png
FUME_2.png
FUME_2.png
1.jpg
FUME_2.png
FUME_2.png
2.jpg

Direktif, üye ülkelerden neredeyse sıfır enerjili bina sayısının arttırılması için ulusal düzeyde planlar oluşturması ve mevcut binaların neredeyse sıfır enerjili binalara dönüştürülmesi için önlem almalarını talep etmektedir. Direktifin 2. Maddesinde neredeyse sıfır enerjili binalar “ihtiyaç duyulan neredeyse sıfır veya oldukça düşük miktarda enerjinin, oldukça büyük bir bölümünün yerinde veya yakındaki yenilenebilir kaynaklardan temin edildiği yüksek enerji performanslı bina” olarak tanımlanmıştır.

Bununla birlikte Direktifte neredeyse sıfır enerjili binalar için spesifik bir performans standardı tanımlanmamış ve yerine oluşturulacak ulusal planların, ulusal, bölgesel veya yerel şartları yansıtacak şekilde ve kWh/m2.yıl biriminde sayısal gösterge dahil olmak üzere neredeyse sıfır enerjili binalara yönelik en iyi uygulama örnekleri içermesi gerektiği belirtilmiştir.

13 farklı ülkedeki 3 ’ü ana okulu, 8 ’i lise, 2 ’si ana sınıfı içeren ilkokul ve 4 ’ü üniversite binası olmak üzere toplam 17 en iyi uygulama örneğine dair bilgiler toplanarak karşılaştırıldığında, bina zarfı ve U değerleri ile ilgili aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir[1];

Birkaç hafif yapının dışında betonarme taşıyıcılı ve kagir dolgulu yapılar yaygınlıkla kullanılmaktadır. Bu binalardan 10 ’unda üçlü cam ve 4 ’ünde çift pencere sistemi kullanılmıştır. U değerleri aşağıdaki aralıklardadır;

  • Duvarlar: 0.09 – 0.40 W/m²K (ortalama: 0.16 W/m²K)

  • Pencereler: 0.60 – 1.76 W/m²K (ortalama: 0.97 W/m²K)

  • Çatılar: 0.06 – 0.30 W/m²K (ortalama: 0.13 W/m²K)

  • Döşemeler: 0.06 – 0.56 W/m²K (ortalama: 0.19 W/m²K)

 

Yalıtım, nZEB binaların temel ilkesi olan enerji tüketiminin azaltılmasında en önemli parametrelerden biridir. Yukarıda paylaşılan ve benzeri birçok projede sağlanan U değerleri ancak yüksek yalıtım performansı ile elde edilebilir. U değerlerinin düşürülmesi için de yalıtım kalınlıkları artırılmalıdır. 

 

[1] NZEB-like Educational Buildings- Pilot projects from 13 countries Authors: Hans Erhorn, Heike Erhorn-Kluttig,

4_Stop_CLIMATE_CHANGE.jpg
3-1.jpg

Tüm raporlar, açıklamalar, istatistikler ve çalışmalar binalarda enerji verimliliğinin çok öncelikli ele alınması gereken bir konu olduğunu ortaya koymaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin yaklaşık %80 ’lik bir bölümü ısıtma ve soğutma amacıyla tüketiliyor. Dolayısıyla “ısı yalıtımı” sağladığı %50-60 ’lardaki verimlilikle tüm gelişmiş ülkelerin sıklıkla ve öncelikli olarak başvurduğu bir tedbirdir. Yeni inşa edilecek tüm binaların çatı, duvar, döşemelerinde yapılacak ısı yalıtımı  ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniterileri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmamız mümkün. Türkiye’de sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde edilebilir.

 

Sonuç olarak, AB ’nin sorunları ile Türkiye ’de yaşadığımız sorunlar benzerlik göstermektedir. Buna karşılık sorunların çözümü için yapılan uygulamalar dikkate alındığında ülkemizde enerji kaynakları sınırlı olmasına rağmen enerji verimliliği ile ilgili gerekli adımların yeterince hızlı bir şekilde atılmadığı ifade edilebilir.

Türkiye ’de 2002/91/EC sayılı direktif uyumlaştırılarak 2008 tarihinde Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği yayınlanmıştır. Ancak AB’de 2002/91/EC ‘nin 2010 yılında yapılan ve nZEB tanımının getirildiği revizyonu (2010/31/EU) ile mevcut binalarda alınması gereken tedbirlere yoğunlaşan 2018/844/EU henüz uyumlaştırılmamıştır. Ülkemizde de bir an önce U değerleri iyileştirilerek AB seviyesine getirilmeli ve nZEB tanımı yapılmalı, uygulanması devlet politikaları ile teşvik edilmelidir.

FUME_2.png
FUME_2.png
3-2.jpg
bottom of page