Camlama Sistemlerinde “Sıfır Enerjili Binalar”’a Yasal Düzenlemeler Yönü ile Bakış
Yeryüzünde yaşamın devamı için enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte bina endüstrisinde enerji etkin tasarım kriterlerine uygun yapılan çalışmalar ile kullanıcılara sağlıklı,konforlu ve minimum enerji tüketiminin gerçekleştirildiği mekanlar sağlamak mümkündür. Bina tasarımlarında çevreye karşı duyarlılık gösterilmesi hem enerji verimli hem çevreye duyarlı tasarımları gündeme getirmiş ve neredeyse sıfır enerjili bina kavramını ortaya çıkarmıştır.
“Sıfır Enerjili Bina” genel olarak;
-
Çok iyi yalıtılmış olmaları itibariyle minimum enerji tüketen,
-
Gün ışığından maksimum fayda sağlarken, aydınlık ve ferah mekanların tasarımına imkan veren,
-
Enerji verimliliği sağlayan kaplamalı camların kullanıldığı pencere sistemleri bulunan,
-
Sıcak su ve elektrik üretiminde güneş kollektörleri ve fotovoltaik panellerin kullanıldığı
ve yıllık enerji tüketiminin nerdeyse sıfıra yakın olduğu binalardır.
Dünya genelindeki pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de sıfır enerjili binalara yönelik yasal düzenleme ve mevzuatlar binalarda enerji tüketimi ve sera gazı azaltımı açısından çok güçlü bir politika aracı olarak öne çıkmaktadır. Bu anlamda ülkemizde 17 Kasım 2020 tarihinde “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina” standardına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir kılavuz döküman yayınlanmıştır.
İlgili dökümanda belirtilen net enerji miktarları, 4 farklı il için farklı Upencere değeri senaryoları üzerinden incelenmiş ve yapılan çalışmalar sonucunda net enerji azaltılması yönü ile Upencere değeri 1.0 W/m2K, Ucam değeri 0,7W/m2K olan senaryonun NSEB standardındaki binalarda kullanılmasının daha uygun olacağı değerlendirilmiştir. Sözkonusu gelişme ülkemizde önümüzdeki dönem NSEB standartlarında yapılacak olan binalarda iki plakası enerji verimliliği sağlayan kaplamalı camlardan oluşan üçlü yalıtım camlarının kullanımını işaret etmektedir.
Ülkemizin dört iklim kuşağını aynı yıl içinde yaşayan özel bir ülke olması itibariyle projelendirilecek “Sıfır Enerjili Bina”’ların pencere camı ihtiyaçları da projenin bulunduğu iklim kuşağı, cephesi ve ısıtma ve soğutma sistemlerine yönelik kurulu altyapısına göre değişkenlik göstermektedir.
Bu anlamda soğuk iklim kuşağında yapılan bir “Sıfır Enerjili Bina”’da Ucam değeri 0,7 W/m2K olan, iki camı Low-E (Isı kontrol) kaplamalı üçlü yalıtım camı kullanımı öngörülebilir. Bu tür bir uygulama pencere camlarında sıradan çiftcamlara nazaran yaklaşık dört kat daha iyi ısı yalıtımı yapılmasını sağlayacak ve projede pencerelerden kaynaklı ısı kayıplarının azaltılmasında çok daha etkin bir çözüm olacaktır.
Sıcak iklim kuşağında yapılan bir “Sıfır Enerjili Bina”’da ise Ucam değeri 0,7 W/m2K olan, bir camı Solar Low-E (ısı ve güneş kontrol) kaplamalı, diğer camı Low-E (ısı kontrol) kaplamalı, toplam güneş enerjisi geçirgenlik değeri 0,40’ın altında olan üçlü yalıtım camları kullanılabilir. Bu tür bir camlama sistemi pencere kaynaklı ısı kayıplarını standart çiftcama göre dört kat azaltırken, pencerelerden içeri giren toplam güneş enerjisini %40’ın altına çekerek hem yakıt hem de klima giderlerini azaltacak ve enerji tasarrufuna çok ciddi katkı sağlayacaktır.
Ülkemizde gerek Şişecam Düzcam’ın enerji verimliliği sağlayan kaplamalı camlara yönelik mevcut ürün gamı, gerek bu tür ürünleri işleyerek üçlü yalıtım camı haline getirecek işlemeci firmaların deneyim, kapasite ve teknolojik altyapıları gerekse bu ürünlerin montajını yapacak olan doğrama firmalarının pencere sistemleri yanlız ülkemiz için değil tüm dünyaya rahatlıkla hizmet verebilecek imkan ve kabiliyete sahiptir.